Soğukkanlılık Kulübü: Zor İnsanlarla Başa Çıkmak Hayatınızda sizi en çok yoran insanlar kimler? Hep haklı olan o iş arkadaşınız mı? Bir türlü memnun edemediğiniz yöneticiniz mi? Peki hiçbir zaman tatmin olmayan müşterilere ne dersiniz? Bir de her şeyi kişiselleştiren ve her konuşulanı üstüne alınan aile üyelerimiz var... Peki ya gerçek şuysa: Bazen de biz, bir başkası için ‘zor insan’ olabilir miyiz mesala? Gelin bu durumların tümünü zor insanlarla başa çıkmak olarak isimlendirelim. Aslında hepimiz, zor insanlarla baş etmeye çalışırken sadece o kişiyi değil; kendi içsel dengemizi de yönetmeye çalışıyoruz. Bright Thinking Project'te işte bu noktadan hareketle Soğukkanlılık Kulubü: Zor İnsanlarla Başa Çıkmak gelişim programını tasarladık. Bu programı, kişisel bir tecrübe paylaşımının ötesinde bilimsel bir perspektiften ele aldık. İşe öncelikle zor insanları tanımak ve zor olarak kabul ettiğimiz davranışları tanımlamak ile başlıyoruz. Bunun için psikodinamik derinliklere iniyoruz. Bilinç, ego, bilinçdışı gölge ve kendilik kavramlarını zor insanlar bağlamında ele alıyoruz. Kişiler kimi zaman bir savunma mekanizmasıyla, kimi zaman ise kendi iç dünyalarındaki kaosu bizlere yansıtarak bizler iterler. Devam eden bölümümüzde farklı ve zorlayıcı kişilik yapılarına sahip bireyler ile etkili iletişim kurulabilir mi sorusu ile devam ediyoruz. Bu kişilik yapılarının iç dünyasında anlam nasıl işler? Biz nerede kendimizi korumalıyız? Ve en önemlisi kendimizi kaybetmeden nasıl iletişim kurmalıyız? Kurban-zorba ve kurtarıcı üçgeninden çıkmak, çatışmaları doğru okumak ve en çok yapmak istediğimiz şey olan sınırlarımızı korumak nasıl mümkün olur? Sırada merceği kendimize yönelttiğimiz kısım var: Ya zor insan bizsek? Başa çıkmadan en çok zorlandığımız kişi kendimizsek ne yapmalıyız? Duygularımıza, tepkilerimize ve tetikleyicilerimize bakıyoruz. İletişim kazalarımızın kökünde yatan gerçekleri görüyor, daha şefkatli ve dengeli bir iletişimi nasıl kurabileceğimizi inceliyoruz. Program sonunda net bir iletişim farkındalığı, iletişim tarzları arasında sağlıklı geçişler ve pratik uygulamalar ile etkili iletişim için engel olan bariyerleri nasıl yıkacağımız konusunda derin farkındalıklarla ayrılıyoruz. Kimi zaman kendimiz, kimi zaman iş arkadaşlarımız ve müşterilerimiz kimi zamansa özel hayatımızda karşılaştığımız insanlar bizi zorlayıcı iletişim süreçlerine solabilir. Her zaman zor insanlar vardı ve var olmaya devam edecek... Program yoğun uygulamalar, role play çalışmaları ve derin farkındalık sağlayan soru-cevap uygulamaları ile zenginleştirildi. Katılımcıların yaşam boyu kullanabilecekleri önemli iletişim becerileri ile ayrılmalarını sağlayacak bir yapı ile profesyonellerin gerçek yaşamları baz alınarak kurgulandı. Sizler de ekiplerinize iletişim dinamiklerini kökünden değiştirecek farkındalıklar kazandırmak ve organizasyonunuzu doğru iletişim araçları ile donatmak istiyorsanız, program detaylarını öğrenmek ve içeriğimizi kurumunuza özel hale nasıl getirebileceğimizi konuşmak için lütfen bizlerle iletişime geçin. Unutmayın! Zor insanlar değişmeyebilir ancak bizler değiştikçe iletişim de dönüşür...

Stratejinin Ötesine Yolculuk: Rakamdan Değere, Plandan Kültüre... Madem her şey bu kadar belirsiz ve karmaşık; o halde geleceği planlamaya gerek var mı? Sorunun cevabı son derece net; evet gerek var. İçinden geçtiğimiz ya da hatta içimizden geçen bu dönemde iki önemli kavrama ihtiyacımız var; Bunlardan ilki Stratejik Duyarlılık diğeri ise Bağlamsallık. Stratejik Duyarlılık: Henüz çevremizde ve dünyada belirgin şekilde ortaya çıkmamış değişimleri erken fark edebilme, algılayabilme ve bunları orta – uzun vadeli stratejik kararlara yansıtabilme kapasitesiyken, Bağlamsallık ise stratejinin tek bir değişkeni baz alarak değil, birden fazla değişkenin kesişiminden hareketle kurgulanabileceği anlamına geliyor. Geleceğe yönelik bir planlama yaparken isabetli ön görüler yapabilmeye ve tüm boyutları ile konuyu ele almaya ihtiyacımız var. Stratejiyi kurgularken, birçok veriyi ve değişkeni anlamaya çalışıyoruz ama unutmamamız gereken nokta; kuruculardan başlayarak tüm çalışanların beraber şekillendirdiği kurum kültürüdür. İster yönetim masasının etrafında stratejiye karar verin, ister tek başınıza... İnsan doğası gereği netlik arayışındadır. Çünkü geleceğe güven duymaya ihtiyacımız var. Strateji üzerine sektörde edindiğim uzun tecrübenin ardından şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Strateji sadece “kimin, ne zaman, ne yapacağı” değil; aynı zamanda “neden yapacağı, nasıl sahiplenileceği ve nasıl yaşanacağı” üzerinden inşa edilir! Çünkü strateji, sadece planlanmaz; anlaşılır, paylaşılır ve benimsenir. Bright Thinking Project ile birlikte geliştirdiğimiz Stratejinin ötesine yolculuk programı tam da bu konuyu odağına alıyor. İnsanı, stratejinin odağına koyarak: ⁃ Kurum kültürü ile uyumlu stratejiler geliştirmek ⁃ İnsanların anlam bulacakları bağlamlar yaratmak ve ⁃ Güven inşa eden stratejiler oluşturmak Program içeriğine kısaca göz atmak gerekirse: • Gerçek vakalar üzerinden stratejik kırılma anlarının analizi, • Kurum kültürünün stratejiye etkisini ölçen araçlarla tanışma, • Kuruma özel strateji–kültür uyumu haritası gibi uygulamaya dönük çalışmalar bulunuyor. Yani sadece stratejiyi değil; stratejinin yeşerip organizasyonları başarıya götürecek faktörleri yakından inceliyoruz. Program farklı fonksiyonlarda görev yapan ekiplerin kendi alanlarına uygulayabilecekleri pratik uygulama ve araç bilgilerini de içeriyor. Bugünün kurumları, geleceğe sadece doğru stratejik plan ile değil; aynı zamanda sahiplenilen ve yaşayan stratejiler ile hazırlanıyorlar. Organizasyonunuzu geleceğe hazırlayan stratejileri oluşturabilecek ekipler yaratmak niyetiyle bir yola çıkıyorsanız, program detaylarını öğrenmek ve içeriğimizi kurumunuza özel hale nasıl getirebileceğimizi konuşmak için lütfen bizlerle iletişime geçin. Unutmayın, strateji hazırlamak bir planlama işidir, hayata geçirmek ise bağ kurma sanatıdır.

Geçmişteki başarılarımızla gurur duymakta haklı olabiliriz ancak geçmiş, geride kaldı... Gelecek ise, sonsuz fırsatları ile bizleri bekliyor... Bu fırsatları yakalamak ve sürdürülebilir bir gelecek yaratmak için ise bazı becerileri içselleştirmemiz gerekiyor. Bright Thinking Project'te geliştirdiğimiz The Bright Future programı, yüzünü geleceğe dönen bir bakış açısı ile hazırlandı. Alanında dünya çapında tecrübesi ile önemli çalışmalar gerçekleştirdiğimiz danışmanımız Kadir Ceran ile birlikte geliştirdiğimiz program, özünde: Yeşil dönüşüm Dijital dönüşüm ve Kültürel dönüşüm kavramlarına odaklanıyor. Geleceği bugünden şekillendirme açısından bu kavramların sürdürülebilirlik ve inovasyona etkilerini derinleşen uygulamalar ile ele alıyoruz. Kadir Ceran'ın etkileyici aktarımıyla program katılımcılara, geleceği şekillendirme konusunda bugünden harekete geçebilmelerini sağlayacak becerileri kazandırıyor. Unutmayın! Organizasyonların geleceği; çalışanların geleceği şekillendirme becerisine bağlıdır! Eğer çalışanlarınızın, organizasyonunuz için sürdürülebilir ve inovatif bir gelecek inşa etmesini istiyorsanız, programımız tam da sizlere göre... Danışmanlarımız ile tanışmak, program detaylarını öğrenmek ve içeriğimizi kuruluşunuza özel dokunuşlar ile benzersiz bir öğrenme deneyimine dönüştürmek için lütfen bizlerle iletişime geçin.

Temas Kuran Liderlik İyi bir lider nasıl olmalıdır diye bir soru sorsam, cevaplarımız neler olurdu? Hedef koyan mı? Sonuç alan mı? Yoksa… gerçek temas kuran mı? Kalpten temas kurarak, ekibinin ve organizasyonunun gerçek potansiyelini ortaya çıkaran mı? Bugünün iş dünyasında sadece yöneten değil; ekibine gerçekten dokunan liderlere ihtiyacımız var. Çünkü kimse, kendisi ile doğru teması kuramayan liderleri takip etmiyor. Gelelim bu videonun gerçek konusuna: Bright Thinking Project'te devreye aldığımız Liderlikte Temas Kurmak Eğitim Programı'nı tam da bu amaçla tasarladık. Liderin gerçek gücü, sadece söyledikleri ve kararlarında değil; karşısındakini duyabildiği, derin empati kurabildiği ve güven ortamı yaratabildiği anlarda ortaya çıkar. Aktif dinlemek, empatiyle yönlendirmek, psikolojik güven ortamı oluşturmak… Tüm bunlar bugün liderliğin olmazsa olmaz yetkinlikleri. Liderlikte Temas Kurmak Eğitim Programımızın içeriğinde bu bahsettiğim konuları derinlemesine ele alıyoruz. Organizasyonel ekosistemlerin gerçeklerini ve problemlerini bu parametreler ışığında yeniden yorumluyor ve kültürel etkilerini inceliyoruz. Bu programda da tüm programlarımızda olduğu gibi, yoğun iş temposu arasında sıkıcı salon eğitimlerinin ötesine geçmeyi hedefledik. Yoğun örnek olay incelemeleri ve deneyimsel öğrenme yaklaşımları ile süreci aynı zamanda içsel bir yolculuk olarak tasarladık. Organizasyonların tercihlerine bağlı olarak, uluslararası otoriteler tarafından tanınan, güvenilir ve geçerli envanter çalışmaları ile liderlere kendi kişisel liderlik özellikleri ile de derinlemesine içgörüler sağlıyoruz. Buradan hareketle programda edindikleri bakış açıları ile mevcut durumu derinlemesine analiz edip, aradaki boşlukları dolduracak aksiyonları birlikte planlıyoruz. Organizasyonunuz içerisindeki liderlerin, * Ekiplerinde güven ve bağlılık yaratma, * Takım içi sinerjiyi artırma, * Kurum kültürünü güçlendiren birer fenomen olma, * Ve en önemlisi ilham vererek harekete geçirebilen Liderler olmasını istiyorsanız, bu program tam da sizlere göre... Organizasyonlar içerisinde sadece konuşan değil; duyan, duyguyu yöneten ve ilham veren etkili liderler görmek istiyorsanız; program detaylarını öğrenmek ve içeriğimizi kurumunuza özel hale nasıl getirebileceğimizi konuşmak için lütfen bizlerle iletişime geçin. Unutmayın, iyi lider hedef koyar… ama büyük lider temas kurar. Görüşmek dileğiyle, sevgiler...

Hayatlarımızı değiştirecek en kritik sıçrama noktaları, çoğunlukla kaotik süreçlerin içerisinde gizlidir. Her şeyin belirsiz olduğu, ne yapacağımızı ya da nasıl yapacağımızı bilmediğimiz durumlar; içinde sonsuz fırsatlar barındırır. Bu kaotik süreçlerden nasıl ve neler öğrenerek çıktığımız ise, geleceğimizi şekillendiren en önemli faktörlerdir. Bright Thinking Project’te geliştirdiğimiz Kaos’tan Öğrenme programı, tam da bu noktadaki yaklaşımlarımızı ve düşünme sistemlerimizi ele alıyor. Belirsizlik durumlarındaki kaosu fark etmek; bu kaotik durumlar ile doğru ilişkileri kurmak açısından kritik bir öneme sahip. Bu programda öncelikle kontrol çılgınlığı ve mükemmeliyetçilik gibi kaosa direnç oluşturan yaklaşımlardansa, akıntıyla birlikte yüzebilme becerileri geliştirmeye odaklanıyoruz. Kaos ve belirsizliğe karşı direnç göstermek yerine, kaos karşısında dayanıklı olmanın yollarını arıyor; kaosun sunduğu nimetlerden faydalanmak için öncelikle duygu ve düşünce zeminini temizliyoruz. Belirsizlik durumlarını lehimize dönüştürmek bir düşünce sistemi sürecidir. Bu noktada mevcut düşünce sistemimizi geliştirmek ve çoğunlukla da değiştirmeye ihtiyaç duyarız. Devam eden bölümümüzde, işte bu değişimi reverse thinking, lateral thinking ve oyun teorisi gibi yaklaşımları inceleyerek ele alıyoruz. Sonrasında sıra, bunların özel ve profesyonel yaşamlarımıza olası olumlu etkilerini konuşmaya geliyor. Kaotik bağlamları, anlamlı çıktılara nasıl dönüştürebileceğimiz konusu ise bir diğer başlığımız. Güçlü ve gelişime açık yönlerimizi dürüstçe fark etmek ve buradan hareketle bireysel olarak bir aksiyon listesi tasarlamak ise, sürecin devamı için önemli bir çıktı oluyor. Böylelikle kaostan öğrendiklerimiz sayesinde geleceği bugünden tasarlama becerileri ediniyoruz. Son olarak, kaos içinde başarılı olmak konusu var. Ki burası sürecin düğümünün çözüldüğü en önemli bağlamı oluşturuyor. Kompleks durumları analiz edebilmek, doğru sebep - sonuç ilişkileri kurabilmek ve gerçek değere odaklanabilmek için bizlere yardımcı olabilecek araçları uygulamalı olarak tanıyoruz. İrrasyonel bağlamlarda, rasyonel kararlar almak için eleştirel düşünce yaklaşımını kullanma farkındalığına değinmezsek olmaz. Doğru yaklaşımları kullanarak, her türlü kaotik durumun içerisindeki fırsatları ortaya çıkarmak ve bunları değere dönüştürmek için emin adımlar atıyoruz. Her geçen gün daha da kaotik bir hale gelen dünyamızda, kaostan öğrenmek, geleceğimizi şekillendirme potansiyeli olan en önemli becerilerden biri. Bu açıdan bakıldığında kaos’tan öğrenme programımız, ekiplerinizin belirsizliğe karşı dayanıklı, üretken ve değer odaklı olmaları için onlara sunabileceğiniz önemli bir zemin olma özelliği taşıyor. Program detaylarını öğrenmek ve içeriğimizi kurumunuza özel hale nasıl getirebileceğimizi konuşmak için lütfen bizlerle iletişime geçin. Unutmayın, kaos, sonsuz fırsatlar barındırır! Yeter ki ona kulak vermeyi ve ondan öğrenmeyi bilelim… Görüşmek dileğiyle, sevgiler…

"Ben finansçı değilim” demek çok kolay... Bununla birlikte beyaz yakalı bir profesyonelin işini yönetmesi ya da bir yöneticinin süreçlerini yönetmesi sadece iş ve insan yönetimi ile alakalı değil. Özünde parayı, bütçeyi ve kaynakları da yönetiyoruz. Peki milyon dolarlık soru! Bu kaynakları nasıl yönetiyoruz? İşte asıl mesele burada başlıyor. Uzun yıllardır finans sektörünün içinde olan biri olarak edindiğim finansal bilgi ve bakış açılarını farklı insanlarla paylaşıyorum. Bununla birlikte Bright Thinking Project'te bu yaklaşımları yenilikçi bakış açıları ile yorumlayarak Finansçı olmayanlar için finans eğitim programını yeni bir yorumla tasarladık. İşin matematiğini sadeleştirerek, gündelik iş yaşamının içerisine dokunuşlar gerçekleştiriyoruz. Finans konusunda ortak bir dil oluşturmak ve bu dili doğru konuşabilmek ile başarı arasındaki ilişkilere odaklanıyoruz. Bilanço, muhasebe, nakit akışı ve finansal rasyolar… Öncelikle bu konuları göz korkutan olgular olmaktan çıkararak, organizasyon içerisinde oturdukları bağlamları basit yaklaşımlar ve örneklerle inceliyoruz. Çünkü finans bilmek sadece rakam bilmek değil; aynı zamanda aldığımız her kararın şirketin geleceğine nasıl yansıdığını görebilme meselesidir. • Bir bilançoya baktığınızda ilk 10 saniyede neye dikkat edeceğinizi, • Kar-zarar tablosunun size neleri fısıldadığını, • Nakit akışında riskleri nasıl önceden görebileceğinizi Gerçek hayattan örneklerle inceliyoruz. Ayrıca yatırım mı? Maliyet mi? Bu soruya karar verirken hangi göstergelere bakmalı, teknik olarak hangi metrikleri kullanmalıyız, işte bunların da pratiğini yapıyoruz... Finansı anlayan yönetici ve ekipler: • Hangi projenin gerçekten kârlı olduğunu bilir, • Çalışma arkadaşlarına bütçesel hedefleri anlamlandırarak aktarır, • Stratejik körlüğe düşmez, sağlıklı kararlar alır. Organizasyon içerisinde ayakları yere sağlam basan ve aynı zamanda hesaplanmış riskler alabilen ekiplerin varlığı, organizasyonları yırtıcı rekabet koşullarında sağlıklı tutar... Kısacası, bu eğitim finansçı olmayanların finans okuryazarlığını iş dünyasının gerçeklerine uygulayabilmeleri için tasarlandı. Eğer ekiplerinizin sadece operasyonu değil, işi bir bütün olarak yönetmesini istiyorsanız, program detaylarını öğrenmek ve içeriğimizi kurumunuza özel hale nasıl getirebileceğimizi konuşmak için lütfen bizlerle iletişime geçin. Unutmayın, dünyayı ve iş süreçlerini doğru okumak, ancak rakamlar doğru okunduğunda mümkündür. Görüşmek dileğiyle, sevgiler...

Liderlik denilince çoğu zaman aklımıza yetki, güç, etki alanı gibi kavramlar gelir. Oysa ben liderliği daha derin bir yerden, insanın varoluşsal yolculuğunun bir izdüşümü olarak görüyorum. Tıpkı mitolojilerdeki kahramanlar gibi... Her liderin içinde, daha iyiye ulaşmak isteyen, dönüşmek isteyen bir kahraman yaşar. Ama kahramanın yolu düz değildir. Her virajda farklı bir yönümüz, farklı bir gücümüz devreye girer. Bright Thinking Project'te geliştirdiğimiz Liderlik Arketipleri Eğitim Programı'nda, liderliğe bu gözle bakıyoruz: Arketipsel bir yolculuk olarak. Liderlik, özünde kendini tanımakla başlar. Ve kendini tanımak, sadece güçlü yönlerini bilmek değil; gölgelerini, zayıflıklarını ve bastırdığın taraflarını da görmeyi gerektirir. Arketipler, tam da bu noktada bize bir harita sunar. Her liderin içinde taşıdığı kahramanlar, rehberler, sınayıcılar vardır ve her yolculuk, kendi içindeki bu figürlerle yüzleşmeyi bekler Liderlik Arketipleri Eğitim Programı'nda öncelikle Kahramanın Sonsuz Yolculuğu’nun temel duraklarını keşfediyoruz: Yolculuğa çağrı, rehberle karşılaşma, sınavlar ve düşmanlar, mağara ve gölgeyle yüzleşme, dönüşüm ve yeniden doğuş... Ardından Jung’un Analitik Psikolojisi ışığında, iç dünyamızdaki arketipsel sembolleri nasıl tanıyacağımızı öğreniyoruz. Çünkü bilgeyi, gölgeyi, öğretmeni, sınayıcıyı içimizde tanımadan liderlik eksik kalır. Bu sayede liderliğin sadece dış dünyaya değil, içsel bir dengeye de dayandığını fark ediyoruz. Program boyunca sadece teorik bilgiye odaklanmıyoruz; aynı zamanda liderin kendi içsel yolculuğunu haritalamak, gölgelerini ve potansiyel gücünü görmek ve bu farkındalıkları liderlik pratiğinize nasıl yansıtacağınızı deneyimlemek için uygulama ve analiz çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bugünün lideri, değişen dünya karşısında sadece bilgiyi değil, kendi içsel kapasitesini de yönetmek zorunda. Duygularını, gölgelerini ve arketipsel gücünü tanımayan liderin, yolculuğu tamamlanamaz. Dolayısıyla program; dönüşümün önce içeride başladığını bilen liderler için tasarlandı. Liderliği bir pozisyon olmaktan çok, bir yolculuk olarak görmek; kendi içinizdeki kahramanı, rehberi ve gölgelerle tanışmak istiyorsanız, program detaylarını öğrenmek ve içeriğimizi kurumunuza özel hale nasıl getirebileceğimizi konuşmak için lütfen bizlerle iletişime geçin. Unutmayın; liderlik, en çok da kendimizle karşılaşma cesaretidir. Görüşmek dileğiyle, sevgiler...

Liderlik süreçlerinde bir toplantıdan çıktığınızda kendinizi “Ben az önce gerçekten kimdim?” diye sorguladığınız oldu mu? Ya da ekibinizdeki zorlu bir profil ile müzakere ederken ya da zorlu bir karar almak durumunda olduğunuzda? Ne kadar kendiniz olabiliyorsunuz? Ya da daha önemlisi kendiniz olduğunuzda ne kadar başarılı olabileceğinizi düşündünüz mü? Liderlik çoğu zaman bir gösteri sahnesi gibidir. Kurumsal hayatın beklentilerine uygun oynamaya çalışırken, farkında olmadan gerçek yüzümüzü perde arkasına saklarız. Ama unutmayın, o perde, çok uzun süre kapalı kalmaz. İçsel çatışmalar bir noktada kararlarımızı, ilişkilerimizi ve liderlik gücümüzü gölgelemeye başlar. Bright Thinking Project'te bu konu, üzerinde çokça tartıştığımız alanlardan biri. Tam da bu noktada sizlere Liderin Maskeleri Eğitim Programı'ndan bahsetmek istiyorum. Sizlerle birlikte liderin üç temel yönünü keşfe çıkıyoruz: • Dışa sunduğumuz ‘persona’ yani toplumun bizde görmek istediği lider, • Karanlıkta kalan ama çoğu zaman bizi yöneten ‘gölge’, • Ve içimizdeki gerçek güç kaynağımız olan ‘otantik benlik’. Kendi içimizde bu farkındalığı yaratmadıkça, liderlik bir maske değişiminden öteye geçemez. Bu maskelerin gerçek liderlik potansiyelinin önündeki en önemli ayak bağlarından biri olduğunu söylemeye gerek yok sanıyorum... Bu programda lider olarak hangi maskeleri takıyoruz, gölgemiz kararlarımıza nasıl yön veriyor ve otantik benliğimizle nasıl daha güçlü bir liderlik inşa edebiliriz sorularının peşine düşüyoruz. Psikoloji bilimi, modern liderlik yaklaşımları, organizasyonel gelişimin ve koçluk yaklaşımlarının kesişiminden beslenen güçlü bir içerik sunuyoruz. Tüm bunlarla birlikte programın içindeki uygulamalar ve envanter çalışmaları, öğrenmeyi bir deneyim sürecine dönüştürüyor. Program içeriğinden kısaca bahsetmem gerekirse: Program, maskeleri tanımak ile başlıyor. Buradaki amacımız persona ve gölgeleri konuşarak, kimlik çatışmalarının ve maskelerin bedelleri üzerine çalışmak. Sonrasında devam eden bölümlerde: Otantik liderlik, şiddetsiz iletişim ve gölge ile bütünleşme çalışmaları yaparak konuları örnekler ile birlikte ele alıyoruz. Son olarak maskemi çıkarıyorum ritüeli ve kişisel taahhütler ile tamamladığımız programımızda; etkili bir liderlik dönüşümünün anahtarını hep birlikte yaratıyoruz. Peki bu programa neden ihtiyaç duyuyoruz? Çünkü maskeler bir yere kadar işe yarar. Özellikle değişim ve belirsizlik dönemlerinde asıl gücümüz: • İçsel netliğimiz, • Otantik duruşumuz, • Ve gölgemizle yüzleşme cesaretimizden gelir. Bu parametreleri sağlayan liderler, başarılı, etki alanı geniş ve ilham veren liderler haline gelirler ki organizasyonları geleceğe taşıyan liderlik yaklaşımı da işte burada saklıdır. Tabi tüm bunlar ile birlikte, ekiplerde güveni artırma, bağlılığı güçlendirme, karar kalitesini yükseltme ve iletişimi artırmak gibi ek faydalar da sağlar... Eğer siz de liderliğinizi bir gösteri olmaktan çıkarıp gerçek bir dönüşüme dönüştürmek isterseniz; program detaylarını öğrenmek ve içeriğimizi kurumunuza özel hale nasıl getirebileceğimizi konuşmak için lütfen bizlerle iletişime geçin. Unutmayın, her liderin bir maskesi vardır. Mesele, maskenin ardındaki liderle ne kadar tanıştığınız… Görüşmek dileğiyle, sevgiler…